14 Kas 2006

Mon-Key


Aslında biz hepimiz birer maymunuz. Yıllar boyunca içki içtik maymun olduk, sırılsıklam aşık olduk yine maymun olduk, deplasmana gittik takımımız bir araba dolusu gol yedi maymun olduk, arkadaşımızın bebeğini sevicez diye türlü şebekliklere giriştik, neticede yine maymun olduk. Abi ben maymun oldum dedik. Maymunluk söylemi iyiden iyiye gelişti.

Söylediklerinize dikkat edin, düşünceleriniz olur. Ben maymunum, sen maymunsun derken. Acaba ben gerçekten maymun muyum mu? Diye düşünmeye başladık. Darwin’den de Allah razı olsun. O da destek verdi evrim teorisini attı ortaya. Gerçekten genlerimiz de örtüşüyor. Yoksa ben tüylerini dökmüş bir şempanze miyim? Diye düşünmeye başladık.

Düşüncelerinize dikkat edin, duygularınız olur. Maymun muyum diye düşünürken kendimizi maymun gibi hissetmeye başladık. Aslında dedik, binlerce maymunun önüne versek daktiloyu, zaman sınırı olmaksızın klavye tuşlarına vursalar bu hayvanlar…Shakespeare’in tüm eserlerini hayata getirirler. Doğru valla. O zaman Shakespeare’in maymundan farkı ne? Shakespeare eğer maymunsa biz haydi haydi maymunuz. Maymunun önde gideni, bayrak taşıyanıyız. Böyle hissetmeye başladık. Maymun gibi duyumsamaya başladık. Yine de aksatmadan traş olmaya devam ettik.

Duygularınıza dikkat edin davranışlarınız olur. Çok geçmedi maymun gibi davranmaya başladık. Çevremizde olup bitenlere karşı üç maymunu oynadık. Görmedim, duymadım, bilmiyorum. Buradan bir maymun geçti gördünüz mü? Görmedim. Buradan bir maymun geçmiş duydunuz mu? Duymadım. Buradan geçen maymunu biliyor musun? Bilmiyorum. Buradan geçen maymun sensin aslında, şebek!. Gökten üç maymun düşmüş. Birisinin kaval kemiği kırılmış, diğerinin köprücük kemiği çatlamış, diğeri de hani bana hani bana demiş. Onun da ağzını yamultmuşlar. Bu işler böyledir. Maalesef.

Davranışlarınıza dikkat edin alışkanlıklarınız olur. Bu da çok doğru. Afrika’da bir atasözü vardır, alışmış maymun kudurmuş zebradan beterdir diye. Ama neye alışmış bu maymun Allah aşkına? Vicdanı ile merhameti arasına sıkışmış bir maymunu hayal edebilir misiniz? Ben çok uğraştım, ancak götü açık bir maymunu hayal edebiliyorum. Vicdan, merhamet bu kavramlar maymunlara çok yabancı kavramlar. Hiçbir maymunu yaşlı bir amcayı karşıdan karşıya geçirirken gördünüz mü? Göremezsiniz ki. Ormanda yaşasak belki denk gelir. Maymunu bizim nesil ancak hayvanat bahçesinde kafeste parmaklıklar arkasında gördü.

Alışkanlıklarınıza dikkat edin değerleriniz olur. Bu cümle biraz anlamsız geliyor bana. Misal diyelim ki benim kumar alışkanlığım var. Bu alışkanlığıma da dikkat ediyorum. Fakat değerlerim olmuyor. Bilakis elimde avucumda olan değerlerimi de yitirmeye başlıyorum. Alışkanlıklara dikkat edince değerlerimiz olmayabiliyor yani. Tabii kast edilen bu değil. Olaya maymun ekseninde bakarsak, bugün maymunlar Afrika için bir değer oluşturmaya başlamıştır denilebilir. Afrikalılar uyanık bir millet, maymunların etinden, yününden, sütünden ve götünden faydalanmayı başarabilmişler. Aferin onlara ne mutlu işte. Keşke herkes Afrikalı olabilse.

Değerlerinize dikkat edin karakteriniz olur. Afrikalıların meşhur bir sözü vardır: Milyon tane Şekspiri bir araya getirin bakalım, bir tane maymun gibi yazı yazabiliyorlar mı? Bu fikir artık modern toplumlar için bir challenge’dır. Hakikaten de milyon tane şekspir bir araya gelmez gelse dahi yekünleri bir maymun etmez total olarak.

Karakterinize dikkat edin kaderiniz olur. Gerçekten de bu böyledir. Karakteriniz, kişiliğiniz mecburen kaderinizdir. Bunu aşamazsınız. Kendini gerçekleştirmek bu demektir. Bir Alman atasözü şöyle der: Maymun ne kadar yükselirse, götü de o kadar net bir şekilde tabak gibi gözükür. Şimdi aslında maymun yükseldikçe dötünün görünür hale gelmesi bir vakadır. Bir noktaya kadar kabul. Bu atasözünü kariyer merdiveninin bir yerinde takılmış Almanlar söylemiş olmalı. Bizim patron yükseldikçe kıçı gözüküyor, felaket. Alman atasözü böyle diyor da Almanların ataları da maymunlardan geliyor aslında. Bunun farkında değiller. Ayrıyeten bir de şu var. Bazı Amerikan maymunları bugün o kadar yükselmiştir ki bunların içerisinde aya giden, astronot olan, ayla dünya arasında mekik dokuyan (uzay mekiği) maymunlar vardır. Hiçbir Alman maymunu bugün aya adım atamamıştır. O nedenle uzaya çıkan astronot ve kozmonot maymunlar bugün Bavyera eyaletindeki köylülere götüyle gülmektedir. Sen burada atasözü yaza dur. Elin maymunu aya çıkmış. Yerçekimi olsa oradan tepene sıçacak farkında değilsin. Hem aydaki maymunun götünü görebilmek için de ultra gelişmiş asortik teleskopik aygıtlara ihtiyaç vardır. Yani.

Neticede, maymunluğumuz bizim kaderimizdir. Hepimiz birer maymunuz. Ve ben bunu kanıtlayabilirim. Bana inanmıyorsanız şimdi bir ağacın tepesine çıkın ve muz yiyin. Hoşunuza gitti mi? Gitmedi mi? Buradan da net olarak şu sonuca ulaşabiliriz ki siz bir maymunsunuz. Ben de bir maymunum. Fakat bilinçli bir maymunum. Stephen Hawking’in deyimiyle vasat bir güneş sisteminin küçük bir gezegeninde oturmuş bu satırları karalayan bilinçli bir maymunum.

Hiç yorum yok: