25 Oca 2007

RİND

Mevlevihane

RİNDLERİN AKŞAMI
Dönülmez akşamın ufkundayız.
Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Geçince başlayacak bitmeyen sükunlu gece.
Guruba karşı bu son bahçelerde, keyfince,
Ya şevk içinde harab ol, ya aşk içinde gönül!
Ya lale açmalıdır göğsümüzde yahud gül
Yahya Kemal Beyatlı
------------------------------------------------------------------------------------------------
@'Rind, eski zamanın bilge kişisidir: Etrafa önem vermeksizin keyfince yaşayan, yarı filozof, yarı derviş, hoş görücü, medeni cesareti olan, telaşsız ve kaygısız insan örneğidir.[...]Rind, hayatın boşluğunu derinden hisseden, fakat yine de sükunetini bozmamaya çalışan, hiçlik duygusuna zevk ve neşe ile karşı koyan insandır. Rind kelimesi; aşk insanı, kendini bilmez, toplum dışı, asi, kalender, günübirlik yaşayan, dünyayı ve ölümden sonra yaşamı dert etmeyen, muhabbet insanı" anlamlarının tümünü içeren bir kelimedir.' @

Hiç yorum yok: