
Geçen hafta mıydı bu hafta mıydı neydi diete başladım. Başlama tarihini hatırlamamamın sebebi muhtemelen bu süre zarfında beynime yeterli protein ve fosforun gitmemesi. Zira bengal gaplanlarına bile taş çıkartacak düzeyde etobur bir kişi olan ben, eti-meti kestim. Geçen gün (günleri de anımsamıyorum ki dün müydü evvelsi gün müydü) öğle yemeği yemedim. Ki böyle bir olay en son ilkokulda tekne orucu tutarken gerçekleşmişti. Dini inançlarımdan vazgeçmem de aynı tarihlere rastlar.
Sonra aynı gün öğle yemeği yemedim madem akşam yemeğini de atlatabilirim bende bu hür irade bu dedication, bu hazzı erteleme yeteneği ve bu yogi sabrı olduktan sonra diyerek akşam yemeği de yemedim. Bu arada hiçbir şey yemedim diyorum ama muhtemelen kafayı yemiş olabilirim. Zira yaptığım diyet değil F tipi cezaevi ölüm orucu. Akşam arkadaşlara gitmem lazım, çünkü kendi irademe güvenemiyorum evde olsam kesin bir yandan Little Caesar's, Domino's ve Pizza Hut'ı arayıp aynı anda 3 tane supersupremextravaganzzaenfesnefissüpersusamlı kenarlı battal seçim pizza sipariş edip, diğer yandan yemek sepetinde semte servis yapan ne kadar çin mutfağı, bolulu hasan usta, urfalı hacı usta, anamurlu çikita usta varsa içlerinde en hızlı siparişi kim yapıyor görmeye hazır vaziyette olacağıma eminim.
Arkadaşlara gittim sağolsun, sadece bir bardak muzlu süt yaptı. İçine dondurma da atayım mı dedi. Hayatımda dondurmalı muzlu süt içmedim ama değişik olur madem at bakalım filan diyorum. Bana kalsa o anda muzlu sütün içerisine patlıcan kebabı, ali nazik, küşleme de atılsa hiç fena olmaz, ya o değil de bir yerde okumuştum inegöl köfteli muzlu süt yapabilir misin diyesim geliyor. İnsanın hep kafasının içinde dolaşan bir iç sesi vardır ya. Şimdi o iç ses midemden geliyor. Ve her zamankinden daha kararlı şeyler söylüyor. İçimden sürekli, Allaam, bugün ölmezsem bir daha ölmem, hadi allahın cezası yap şu lanet olası muzlu sütü, ya rabbi bugünü atlatmama yardımcı ol, yeter artık kapat şu blenderı muz moleküllerine ayrıldı filan diye söyleniyorum. Neyse muzlu sütü içtim, kan şekerim bayılma seviyesinin üzerine çıktı. Nasıl olmuş dedi arkadaş, ya fena olmamış, fena olmamasına da muzu ve dondurması...ha bir de sütü az olmuş dedim. Bir tane daha yapayım istersen dedi. "Yok lan deve, ne sandın sen beni, yuh oha artık, herife bak ya" diye söylendim.
Tek hedefim şu yukardaki gibi bir plaj vücuduna sahip olmak. Tabii bunun için bir yandan da hormon tedavisine filan başlayıp vücuda östrojen yükletmem lazım. O değil de alt tarafı göbeğine güneş kremi süren kızdaki şu coşkuya bak. Anti-depresanlı güneş kremi ürettiler de ben mi bilmiyorum. Neyin nesidir bu neşe?
1 yorum:
Diet kısmına bir şey diyemiyorum, kolay gelsin! Ali Nazik'li muzlu süt fazlasıyla deneysel bir çalışma olabilir yalnız, dikkat etmek gerek.
Son paragraftaki soruna açıklık getirmek istiyorum. Hayır, anti depresanlı krem falan söz konusu değil, öyle bir ürün olsaydı sanıyorum ki vıcık vıcık dolaşırdık çoğumuz. Kızın daha çok, "Allahım allahım! Ne güzel! Böyle giymişim bikinileri, taş gibiyim maşallah, sürüyorum kremleri, veriyorum pozları, alıyorum paracıkları!" diye düşündüğünü tahmin ediyorum.
Yani bizler masa başında, direksiyon tepesinde, güneş altında sürünürken inlerken, birileri -mesela Naomi- sırf genleri denk geldiği için sadece duruyor, poz veriyor ve bizim hayatımız boyunca yanyana göremeyeceğimiz meblağlar kazanıyor.
Kıskanıyor muyum? Bazen. Ver aklını, al bedeni deseler ne yaparım? Bir ben var benden içeri der kaçarım sanırım.
Muzlu süt iyi gidecekti şimdi bak!
Yorum Gönder