26 Şub 2007

Global Warming My Ass



Global ısınma konusuna fazla girmek istemiyordum. Ama şu son gelen spam maille birlikte bu konudaki görüşlerimi ifade etmenin vaktinin geldiğini düşündüm. Maille birlikte planlanan eylem planı şöyle:
"Herkese merhaba,Tüm dünyada "Küresel Isınmaya" karşı ortak bir eylem!... Eylem planı su: yerel saatlerin farklılığı gözetilmeksizin bütün dünyada 1 Mart 19.55-20.00 arası tüm enerji kaynakları kesilecek. Evde ya da işteyseniz şalterler inecek! Arabadaysanız yol kenarına çekeceksiniz vs. Yapabilen yapacak! Amaç bütün dünyada yer alacak bu 5 dakikalık kesintiyle meydana gelecek enerji tasarrufuyla karar mercilerinin dikkatini çekmek."
Neymiş efendim 1 Mart günü 19:55-20:00 saatleri arasında hepimiz enerji kaynaklarını kapatacakmışız. Arabadaysak yol kenarına çekecekmişiz. (Boğaz trafiğinde kafayı yemelerine ramak kalan sürücülerin validemizi de konu eden tüm tepkilerini göze alarak mesela) Amaç enerji tasarrufuyla karar mercilerinin dikkatini çekmekmiş.
Son günlerde medyada bir küresel ısınma furyasıdır gidiyor. Time dergisinin kapağına da koymuşlar bir tane yakışıklı kutup ayısı resmi. Küresel ısınmadan muzdarip bir kutup ayısı. Ama zevk için fokları öldürürken iyi oluyor di mi? Ayıoğlu ayı. Küresel ısınma olunca kötü. (Bilmeyenler için not: Kutup ayısı, insanın dışında zevk için öldüren tek hayvandır. Diğer tüm hayvanlar karın tokluğuna çalışıyor.) Şimdi bu eski ABD Vice President'ı Al Gore denen denyo, çıktı ve küresel ısınmaya herkesin dikkatini çekti ya. Telaşlanalım, çok telaşlanalım küresel ısınma için diye. Tamam, bir konuda telaşlanmamız gerekiyorsa telaşlanalım ama bilelim de öyle telaşlanalım.
Şimdi bir kere küresel ısınma aleyhtarı olan birinin şunları bilmesinde fayda var.
1) Hava durumu ve iklim birbirinden farklı iki şeydir. Yani bir kış günü hava açık ve güneşliyse veya aniden şiddetli bir rüzgar veya yağmurla karşılaştığımızda, "aha da küresel ısınmanın sonucu budur" demek düpedüz ahmaklıktır. Mevsim normallerinin dışındaki her hava durumu değişikliğinin nedeni küresel ısınma değildir.
2) Hava durumu kısa vadelidir, iklim ise uzun vadelidir. Uzun vadeden kastedilen sanılanın aksine bir ay, iki ay veya bir sene iki sene değildir. Yüzlerce senedir. Hatta bazen iklim değişiklikleri için binlerce yıl geçmesi gerekir. Bu nedenle mesela iki veya üç sene üst üste fazla kar yağışı olmazsa bunun nedeni de iklim değişikliği değildir. Bunlar alışılmış istatistiki aralığın dışına düşen anomali olarak adlandırılır. Endişelenmenizi gerektirecek bir durum yoktur.
3) Kutup ayıları (beyaz ayı, kuzeyli ayı veya allahın ayısı olarak da adlandırılırlar) uzaktan sempatik gözükebilirler, ama tabiatları itibariyle süper yırtıcı ve vahşi hayvanlardır. Ve sanılanın aksine coca-cola ile beslenmezler. Yavru foklar ve beyaz balinaları lüpletirler. Karada, denizde, buzda, havada, suda bulduğunu indiren hayvanlardır. Antiparantez, insanları yemek için avlama olasılığı en yüksek hayvanlar da kutup ayılarıdır.
4) İnsanların küresel ısınma ile ilgili konuşmalarında kullandıkları "Ice Age" veya "Buz devri" tanımlarını duydukça, aklınıza her tarafı karların ve buzulların kaplayacağı, dondurucu soğukların oluşacağı, güney sahillerimizin sibirya'ya dönüşeceği filan gelebilir. Ama aslında küresel ısınmada kast edilen insanların bir takım aktiviteleri sonucunda, dünyanın iklim sıcaklığında kısa bir dönem içerisinde önemli bir artışın meydana gelmesidir.
5) Kesin konuşmak gerekirse 100-200 yıllık bir dönemde dünyanın küresel sıcaklığında 1 derecenin (celsius) üzerindeki artışlar küresel ısınma olarak değerlendirilir.
6) IUCN (International Union for Conservation of Nature and Natural Resources) adında bir birlik var. Bu birliğin içinde Türlerin hayatta kalma komisyonu adındaki SSC (species survival commision) nesli tükenmekte olan hayvanlara ilişkin olarak Kırmızı Liste yayınlamakta. 2006 yılında yayımlanan kırmızı listeye göre çeşitli sınıflandırmalar var. Bu sınıflandırmalar; EX: (extinct), EW: (extinct in wild),CR: (critically endangered), EN: (endangered), VU: (vulnerable), NT: (near threatened), LC: (least concern),DD: (data deficient), NE: (not evaluated). Bu bizim kutup ayısı VU: yani vahşi yaşamda soyu tükenme tehlikesi büyük olan hassas türler arasında yer alıyor. Bildiğimiz ayı, nasıl hassas oluyor diye düşünmüyor değilim. Hassas ayı.
7) Küresel ısı değişiklikleri nedeniyle önümüzdeki 50-100 yıl arasında deniz buzullarında dramatik bir azalma bekleniyor. Bunun sonucunda ortamları bozulacak olan kutup ayılarının nüfuslarında da %30 oranında bir azalma ortaya çıkabilir.
8) Fakat kutup ayılarının nüfusunun azalmasında tek etken buzullardaki azalma değil, kirlenme, gemicilik nedeniyle ölümler, yasal ve yasadışı avlanma, gaz ve petrol araştırmaları hayvanların soyuna kibrit suyu döküyor aslında ama her nedense kimse petrol şirketlerine yönelik bir kampanya başlatmıyor. Kutup ayıları nüfusunda yaşanacak %30 oranındaki azalma açıkçası büyük bir olasılıkla kalan ömrü boyunca hayvanat bahçesi hariç hiçbir zaman kutup ayısıyla yüzyüze gelme olasılığı bulunmayan şahsımın, zerre kadar skinde olmaz. Kuzuların, danaların, tavukların soyu tükenmedikçe bilmiyorum beni çok kasar mı. Panda pirzolası yemiyorum sonuçta. Çinli de değilim ki cinsel gücümü arttırayım diye kaplan penisi, gergedan taşşağı peşinde koşturayım. Ayrıca, bizim gibi gelişmekte olan ülkelerin bence kıçına giyecek don bulamazken kutup ayılarının soyunun tükenmesi kavramıyla ilgilenmeleri çok lüks kaçıyor.

23 Şub 2007

Weeds Happy Clappy

Weeds dizisinin en son bölümünün kapanışı anında çalınan şarkı, duyduğum uzak ara en güzel doğum günü şarkısı olması açısından şey ettim.

happy birthday, happy clappy
happy birthday
you’re so great
happy, happy birthday, clappy
join us as we celebrate
you’re so great
clap your hands and dance around
have a laugh and eat some cake
happy birthday, happy birthday
happy birthday
you’re so great
have a drink on us tonight
drink too much, get in a fight
dance around on tabletops
get pulled over by the cops
it’s your birthday, it’s your birthday
it’s your birthday, hey, why not?
because we’re all gonna die one day
might as well have a good time
hooray

şarkıyı http://www.myspace.com/gwendolynmusic adresinden dinleyebilirsiniz.

20 Şub 2007

Draft


There are drafts. There are rough drafts. There are draft beer. There are NBA drafts. There are bank drafts. There are people. There are draft people. Draft people are drafts of the god. Like an unfinished homework. They look like something is missing from them. Some crucial element, the very essence of humanity perhaps.

Everything changes. So does the god. Everything changes in a good/bad way. Fish doesn't change. But Fish knows everything. (e.g. Arizona Dream) Fish is omniscient. God too, in theory, knows everything. Than God himself is omniscient. So God is Fish. That doesn't make sense.

This is a draft. But when I will publish it will suddenly become a post. So someone can never really publish a draft. This is a Catch-22. Let's see. "Do not try this at home".

19 Şub 2007

İLK CEMRE YARIN DÜŞÜYOR

Halk arasında yaygın olarak baharın müjdecisi olarak bilinen, ''sıcaklıkta artışın'' göstergesi olduğuna inanılan ve 3 tane olduğu kabul edilen cemrenin ilki, yarın havaya düşüyor. Cemre, birer hafta arayla suya ve toprağa da düşecek. ''Kor halindeki ateş'' anlamına da gelen cemre, ayrıca, Müslümanların hac sırasında Mina vadisinde attığı taşlardan meydana gelen yığını anlatmakta da kullanılıyor. Divan şairlerinin, cemre zamanlarında baharın gelmesi dolayısıyla önemli kişilere yazdıkları övgü şiirleri de ''Cemreviye'' olarak biliniyor. Meteorolojik kapsamda ise cemre, takvimlerde ilkbahardan önce birer hafta aralıkla havaya, suya ve toprağa düştüğü inanılan ısıl güç veya sıcaklık yükselmesi olarak tanımlanıyor. Saatli Maarif Takvimi'ne göre, cemre düşüşleri genellikle fırtınalı geçiyor ve yurdun pek çok yerinde kar yağışı görülüyor. Üçüncü cemrenin ardından da baharın geleceği kabul ediliyor. Bilimsel olarak değerlendiren meteoroloji uzmanları ise cemre konusunda şu bilgileri veriyorlar: ''Açık bir günde, atmosferin alt tabakasından geçen güneş enerjisi, yer yüzeyi tarafından yutulur. Dolayısıyla yer yüzeyi ısınır. Yüzeydeki hava ısındıkça, yüksektekinden daha az yoğun hale gelir. Isınan hava yükselir ve daha soğuk olan ise çöker. Yükselen hava genişler ve soğur. Su buharı, bulut damlacıkları şeklinde yoğunlaşarak, hal değişim ısısından dolayı, havanın ısınmasını sağlar.'' Bu arada, küresel ısınma nedeniyle kurak kışın yaşandığı bu yıl, cemrelerin düşmeye başlaması, ''kışı görmeden bahar geldi'' yorumlarına neden oluyor.

7 Şub 2007

Temel Japonca (1)


Üniversitede bir miktar japonca dersi almıştım. Aslında öğrenmesi çok kolay bir dil olduğunu size kanıtlayacağım burada. Yerseniz.

Şimdi ilk olarak şunu söylemek lazım. Japonlar deli gibi milliyetçi insanlar olduklarından yabancı dilden kendi dillerine geçen kelimeler için katakana adı verilen ayrı bir alfabe kullanıyorlar. Bu kelimeleri çok az değiştiriyorlar ve dillerine adapte ediyorlar. Ama tam anlamıyla dillerini kirletmiyorlar. Bu tip kelimelere ödünç kelimeler anlamına gelen gairaigo diyorlar. İsterseniz bu tip kelimeleri çok rahat bir şekilde siz de uydurabilirsiniz örnek vermek gerekirse:

ice-cream: aisu kurimu
beer: biru
suitcase: sutsu-kesu
baseball:besuboru
steak: suteki
necktie:nekutai
apple pie: appru-pai
radio: rajio
handkerchief: hankachi
amefuto: american football
arukooru:alcohol
beebiika:baby car
fantajikku:fantasy

Görüldüğü gibi japonca zor değil aksine çok kolay.

İkinci olarak da şunu söyleyebilirim. Japonlarda "L" harfi yok. L yerine R'yi kullanıyorlar. O yüzden mesela Bolu yerine Boru derlerse hiç şaşırmamak lazım. Gerçi neden bir Japonun Bolu demesi gereksin? İstanbul diyemezler mesela, isitanburu derler. yok, isitanburi cemil efendi. Bunlara boşuna zik kafalı japon askeri demiyorlar.

Gramer ve telaffuzu son derece kolay olmasına rağmen, yazılarını öğrenmek gerçekten bir ömür törpüsü. Çünkü sadece bir alfabeleri yok ibişlerin. 4 tane alfabeleri var. Hiragana, katakana, kanji ve romaji. Romaji bildiğimiz latin alfabesi, katakanayı demin anlattım, hiragana da bir nevi fonogram. Yani harfler sesleri temsil ediyor. Fakat bu kanji denen çin alfabesini hangi akla hizmet kullanıyorlar onu işte bir türlü çözemedim. Bir japon gazetesini okuyabilmek için yaklaşık 1000 tane kanji öğrenmek gerekiyor. Ölme eşşeğim ölme. Birgün belki zamanım bol olursa, örneğin bir japon hapishanesinde ömür boyu hapis cezasına filan çarptırılırsam tekrar öğrenirim. Sanmıyorum. Veya bir gün bunlarda da bir babayiğit çıkar ve harf inkılabı yapar, arkadaşlar ne uğraşıyoruz çince karakterlerle benimseyelim gitsin insan gibi, latin alfabesini der ve bu beladan onlar da ben de kurtulmuş olurum. Japon imparatorundan böyle bir hareket bekliyorum açıkçası. Yaklaşık 10 yıldır.

I never finish anyth


başladığım hiçbir şeyi tam anlamıyla doğru dürüst bitiremiyorum. her allahın günü bu durum böyle tekrarlanıyor. bir işe başlıyorum. vazgeçiyorum, başka işe geçiyorum. konsantrasyon seviyem sıfır. başlayıp da bitirmediğim belki 100 tane romanım bir o kadar hikaye kitabım ve projem var. senaryo satırlarım var. hepsi bilgisayarımda 15-20 kb. yer işgal eden bir sürü dosya. insan doğasından mıdır, benim mi yapım böyle? herkes benim gibi değildir diye düşünüyorum. eskiden böyle değildi, başladığım işi bitirirdim. bir oyunun başından bitirmeden kalkmazdım. hırs yapardım sanırım. şimdi çevrede olup biten o kadar şey var ki. bazen sırf başlayıp da bitirmek uğruna bazı işlere kalkışıyorum. olmuyor anasını satiim. dikkatimi ancak bir 5 yaşındaki yumurcak velet kadar toparlayabiliyorum. neyse en azından bu yazıyı bitirmeyi başar

İnsanlığın Hayvanlara Karşı Yeni Bir Zaferi

Mucitler dünyasında teknoloji sınır tanımıyor. İnsanoğlunun en büyük hobilerinden biri olan olta ile balık tutmak da yeni bir buluş sayesinde artık çağ atlayacak. Fishcam adı verilen ekipman, tutacağınız balığı bir "yem"in gözünden görmenizi sağlıyor. Kore yapımı aletin değeri 185 pound. Oltanın ucuna takılan kamera ve izleme monitörü sayesinde balığın "yem"e uzandığını görmek mümkün. Bu sayede saatlerce oltanın titrediğini izlemek zorunda kalmıyorsunuz. Ancak İngiltere'de bulunan Sanderson Doğal Çevre Kuruluşu, bu buluşu tepkiyle karşıladı. Bir sözcü "Bu ürün geleneksel anlayışa aykırı. Balık tutmaktan alınan doğal zevki de öldürüyor" dedi.
Artık daha çok lüfer ızgara yiyebileceğimiz için sevinelim mi? Yoksa balıklar için üzülelim mi bilemiyorum. Tarifsiz duygular içerisindeyim. Trolle avlanmaktan veya dereyi dinamitlemekten daha namertçe değil belki ama yine de balıkçılık bunun neresinde diye düşünmeden edemiyor insan.

4 Şub 2007

Çingeneler Gözünüz Aydın



KUALA LUMPUR`DA KALAY FİYATI DÜŞTÜ
05.02.2007 09:21:34 Foreks

Kuala Lumpur piyasasında peşin kalay fiyatı dün 80 Dolar düşüşle
11.940 dolar/ton seviyesinden kapandı.
Kuala Lumpur piyasasında bugün 45 ton kalay işlemi yapıldı.

Foreks Haber Merkezi

Benden başka şu haberi coşkuyla karşılayan insan yoktur herhalde. Artık tenceremizi tavamızı daha ucuza kalaylatabileceğiz. Bundan güzel müjde olur mu be? Alayınıza basmazsam kalayı adam değilim. Kuala Lumpur'da düğün yapıp düğünde kalay çekeceğiz, böyle bir projem var hayırlısı.

2 Şub 2007

Okuyucuya Sesleniş

Bak güzel kardeşim! Bak lan bak. Sana sesleniyorum! Bana mı? der gibi monitöre bön bön bakma. Öküz gibi ekrana da bakma. Şimdi söyleyeceklerime kulak ver. Ya da gözlerini iyi aç. Buraya nasıl geldin, nereden geldin bilmiyorum. Açıkçası umrumda da değil. Buraya gelmeni ben söylemedim. İnternette milyonlarca site varken, atıyorum youtube.com'a, ekşisözlüğe, itiraf.com'a, oyun sitelerine, seks sitelerine, konulu konusuz porno sitelerine girebilecekken, veya gazete okuyabilecekken kalktın burayı buldun. Arkadaşım mısın? O zaman bu söyleyeceklerimden üzerine alınma. Kardeşim misin? Yine alınma. Dünya ahiret bacımsın, gardaşımsın. Ama seni tanımıyorsam, sen de beni tanımıyorsan. Ayağını denk al. Efendi gibi dolaş blogumda. Burası dingonun ahırı değil. Burası kimsenin ahırı değil. Eğer illa birinin ahırı olacaksa sadece benim ahırım. Sen de bu ahırın kahyası değilsin. Keyfimin de kahyası değilsin. İstediğim gibi yazarım. Çok mu küfürlü konuşuyorum. O zaman siktirip gidersin olur biter. Halletmiş oluruz meseleyi. Zaten kafam bozuk olduğundan deşarj olmak için yazıyorum. Bir de senin gibi denyolarla uğraşmayayım. Politically correct lisan mı arıyorsun? O zaman kardeşim, .gov.tr uzantılı adresleri bir dolaş gel istersen. Seni bana sayıyla vermediler. Tohumuna da para saymış değilim. Siteden 3 kuruş reklam geliri alacam diye empati geliştirmek zorunda değilim. Afran kime tafran kime? Eğer bu söylediklerimden ötürü kalbin kırıldıysa, yine siktirip gidebilirsin. İngilizceyi çok mu kullanıyorum? Canım, doğrudan www.tdk.gov.tr'ye çufçufla. Bu blogu okumak için hiç bir nedenin yok. Hiç. Gerçekten. Yukarıda sol üst köşede "Geri (Back)" butonu var. Bak "back" yazıyor orada. Hemen şimdi oraya bas. Sonra uyarmadı deme. Karma felsefesine inanıyorum. I-ching, Fengshui, Reiki, Reüç-beş...whatever. Negatif elektrik verme. Pozitif yorumlarla destek olacaksan sonuna kadar, ben buradayım. Buyur lütfen, yorum yapmaktan çekinme. İyilik yap, iyilik bul kim kazanmış kötülükten diyorum. Ha reklam filan vereceksen o ayrı, o zaman yalakalığımı yaparım.

MicrowaveCam.com