18 Tem 2007
11 Tem 2007
Die(t) Hard 4.0

Geçen hafta mıydı bu hafta mıydı neydi diete başladım. Başlama tarihini hatırlamamamın sebebi muhtemelen bu süre zarfında beynime yeterli protein ve fosforun gitmemesi. Zira bengal gaplanlarına bile taş çıkartacak düzeyde etobur bir kişi olan ben, eti-meti kestim. Geçen gün (günleri de anımsamıyorum ki dün müydü evvelsi gün müydü) öğle yemeği yemedim. Ki böyle bir olay en son ilkokulda tekne orucu tutarken gerçekleşmişti. Dini inançlarımdan vazgeçmem de aynı tarihlere rastlar.
Sonra aynı gün öğle yemeği yemedim madem akşam yemeğini de atlatabilirim bende bu hür irade bu dedication, bu hazzı erteleme yeteneği ve bu yogi sabrı olduktan sonra diyerek akşam yemeği de yemedim. Bu arada hiçbir şey yemedim diyorum ama muhtemelen kafayı yemiş olabilirim. Zira yaptığım diyet değil F tipi cezaevi ölüm orucu. Akşam arkadaşlara gitmem lazım, çünkü kendi irademe güvenemiyorum evde olsam kesin bir yandan Little Caesar's, Domino's ve Pizza Hut'ı arayıp aynı anda 3 tane supersupremextravaganzzaenfesnefissüpersusamlı kenarlı battal seçim pizza sipariş edip, diğer yandan yemek sepetinde semte servis yapan ne kadar çin mutfağı, bolulu hasan usta, urfalı hacı usta, anamurlu çikita usta varsa içlerinde en hızlı siparişi kim yapıyor görmeye hazır vaziyette olacağıma eminim.
Arkadaşlara gittim sağolsun, sadece bir bardak muzlu süt yaptı. İçine dondurma da atayım mı dedi. Hayatımda dondurmalı muzlu süt içmedim ama değişik olur madem at bakalım filan diyorum. Bana kalsa o anda muzlu sütün içerisine patlıcan kebabı, ali nazik, küşleme de atılsa hiç fena olmaz, ya o değil de bir yerde okumuştum inegöl köfteli muzlu süt yapabilir misin diyesim geliyor. İnsanın hep kafasının içinde dolaşan bir iç sesi vardır ya. Şimdi o iç ses midemden geliyor. Ve her zamankinden daha kararlı şeyler söylüyor. İçimden sürekli, Allaam, bugün ölmezsem bir daha ölmem, hadi allahın cezası yap şu lanet olası muzlu sütü, ya rabbi bugünü atlatmama yardımcı ol, yeter artık kapat şu blenderı muz moleküllerine ayrıldı filan diye söyleniyorum. Neyse muzlu sütü içtim, kan şekerim bayılma seviyesinin üzerine çıktı. Nasıl olmuş dedi arkadaş, ya fena olmamış, fena olmamasına da muzu ve dondurması...ha bir de sütü az olmuş dedim. Bir tane daha yapayım istersen dedi. "Yok lan deve, ne sandın sen beni, yuh oha artık, herife bak ya" diye söylendim.
Tek hedefim şu yukardaki gibi bir plaj vücuduna sahip olmak. Tabii bunun için bir yandan da hormon tedavisine filan başlayıp vücuda östrojen yükletmem lazım. O değil de alt tarafı göbeğine güneş kremi süren kızdaki şu coşkuya bak. Anti-depresanlı güneş kremi ürettiler de ben mi bilmiyorum. Neyin nesidir bu neşe?
9 Tem 2007

Diğer liderler haftanın son gününü meydanlarda geçirirken, Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Mehmet Ağar, yağlı güreş yarışlarını izlemeyi tercih etti. Ağar, dün önce 3. Geleneksel Gökbel Yaylası Yağlı Pehlivan Güreşleri için Antalya'nın Alanya ilçesine gitti.
Bölgeye helikopterle gelen Ağar, mehter marşı ile karşılandı. Karşılama sırasında 'Başbakan Ağar' ve 'Terörün kökünü kazıyan adam' sloganları atıldı. Protokol tribününden konuşmasını gerçekleştiren Ağar, Türkiye'nin asla bölünmeyeceğini belirtti. "Er meydanında siyaset yok." diyen Ağar, kısa konuşmasını, "Allah Türkiye'mizi, Türk milletini korusun. Allah'a emanet olun." sözleriyle tamamladı.
Serdar Turgut'u Tokatlamak

Amerika uçuşlarında sorun var (28.06.2007)
serdar.turgut@aksam.com.tr
THY’nin İstanbul-New York uçuşlarında son günlerde bir problem yaşanıyor. Bunlar sadece bir kez olsa sorun etmem. Her havalimanında olabilir böyle aksamalar biliyorum. THY’de son zamanlarda bu iş sıkça olmaya başladı. Ben New York’a çok sık uçarım. Hatta geçenlerde sadece hafta sonu için gidip gelme gibi bir çılgınlık da yaptım ve ağrılarım neredeyse yeni geçti sayılır. Çok uzun yıllardan beri THY ile uçuyorum. Yoldaki bulutların şeklini bile ezberledim sanıyorum. Havaya bakıp o anda hangi ülkenin üstündeyiz onu bile söyleyebilirim.
5 Tem 2007
Noise and Signal 2.0


Noise and Signal

Desiderata
Go placidly amid the noise and haste,
and remember what peace there may be in silence.
As far as possible without surrender
be on good terms with all persons.
Speak your truth quietly and clearly;
and listen to others,
even the dull and the ignorant;
they too have their story.
Avoid loud and aggressive persons,
they are vexations to the spirit.
If you compare yourself with others,
you may become vain and bitter;
for always there will be greater and lesser persons than yourself.
Enjoy your achievements as well as your plans.
Keep interested in your own career, however humble;
it is a real possession in the changing fortunes of time.
Exercise caution in your business affairs;
for the world is full of trickery.
But let this not blind you to what virtue there is;
many persons strive for high ideals;
and everywhere life is full of heroism.
Be yourself.
Especially, do not feign affection.
Neither be cynical about love;
for in the face of all aridity and disenchantment
it is as perennial as the grass.
Take kindly the counsel of the years,
gracefully surrendering the things of youth.
Nurture strength of spirit to shield you in sudden misfortune.
But do not distress yourself with dark imaginings.
Many fears are born of fatigue and loneliness.
Beyond a wholesome discipline,
be gentle with yourself.
You are a child of the universe,
no less than the trees and the stars;
you have a right to be here.
And whether or not it is clear to you,
no doubt the universe is unfolding as it should.
Therefore be at peace with God,
whatever you conceive Him to be,
and whatever your labors and aspirations,
in the noisy confusion of life keep peace with your soul.
With all its sham, drudgery, and broken dreams,
it is still a beautiful world.
Be cheerful.
Strive to be happy.
Max Ehrmann, Desiderata, Copyright 1952
3 Tem 2007
Fenerbahçe Sky

Automatic Toilet
